Nobel Ödülü dahil bir çok ödül almış Orhan Pamuk eseridir. Kitap da geçen baş kahramanımız Kemal, Füsunun en küçük eşyasını bile gizlice saklıyor ve Füsun vefat ettikten sonra önce küpeleri, arkasından fotoğrafları derken kocaman bunları bir müzede topluyor.
Orhan Pamuk etkilendiği bu müzeden yola çıkarak roman yazmaya karar veriyor ve bu eser kitaplığımızda yerini alıyor. Öyle bir kitap ki kitabın 537.sayfasında müzeye bedava girmek için göstere bileceğiniz bir bilet var. Biletin üstüne basılan damga Füsunun küpelerinden yola çıkarılarak yapılmış. Kitabın konusuna gelirsek Füsun ve Kemal uzaktan akrabalar bir gün karşılaşıyorlar ve derin duygular içinde buluyorlar kendilerini. Fakat Kemal nişanlı olduğu için ayrılmak zorunda kalırlar. Bir süre sonra Kemalin babası vefat edince Füsun'dan gelen bir başsağlığı mektubuyla tekrar Füsunu aramak için mektuptaki adrese gidiyor. Füsun her ne kadar Kemal ile konuşmak istemese de Kemal Füsun'lara her gittiğinde Füsunun bir eşyasını saklıyor. Füsun Kemal ile gittiği bir tatilde araba kazası geçiriyor ve hayatını kaybediyor. B yüzden Kemal Masumiyet Müzesini adını verdiği müzeyi açıyor. Böylece kitabın ne kadar anlam yüklü olduğunu bir kez daha fark ediyoruz.
Kitabın kapağını açınca karşılaştığınız ''Hayatımın en mutlu anıymış bilmiyordum'' cümlesi ile bütün bir kitap için Orhan Pamuk tam altı yılını vermiş. Bu yüzden New York Times Orhan Pamuk hakkında ''Pamuk, Doğu'nun da Batı'nın da sahiplenmekten şeref duyacağı temel ve kalıcı bir yazar...'' diyerek bahsediyor. Orhan Pamuk'a bu aşk hikayesini ölümsüzleştirdiği için teşekkür ederiz...
.JPG)
